Önceki yıllardan bu yana yapay zeka oldukça gelişti. Sohbet botlarının da bu kapsamda geliştiğini söylemek mümkün. Peki yapay zeka destekli bu sohbet botları, insanların kanıksadıkları yanlış bilgilere olan inancı azaltabilir mi? Yeni araştırmaya göre bu mümkün. Yapay zeka sohbet botları insanlara eğitimden, sağlığa, günlük hayattan, vahşi yaşama kadar binlerce başlıkta yardımcı oluyor. Bu bağlamda, yanlış bilgilere inanma eğilimi olan kişilerde yapay zeka bunu tersine çevirebilir.
YAPAY ZEKA KOMPLO TEORİLERİNE İNANANLARIN SAYISINI AZALTABİLİR
Dünya’nın düz olduğunu savunanlardan, Ay’a asla gidilmedi diyenlere, illuminati’ye atfedilen pek çok teori, ve dahası. Komplo teorilerini üretenler ve bunlara inanların sayısı hiç azımsanacak gibi değil.
İngiltere’deki Kent Üniversitesinde sosyal psikoloji profesörü olan Karen Douglas, tüm komplo teorilerinin belli başlı unsurlara sahip olması gerektiğini söylüyor: İki veya daha fazla kişi arasındaki bir komplo, gizli bir eylem ve bir amaç. Ancak başarılı olanların genellikle ekstra bir şeyleri daha oluyor.
Live Science’ın açıklamalarına yer verdiği Douglas, “Komplo teorileri, insanların inanmak istediklerini doğruladıklarında daha başarılı olma olasılığı yüksektir. Ayrıca, ilginç/heyecan verici olduklarında ve ‘büyük’ bir olay için ‘büyük’ bir açıklama sunduklarında başarılı olma olasılıkları da yüksektir” diyor.
Bazı komplo teorileri zararsız olsa da bazıları var ki pek çok konuda hem kişilere, hem toplumlara hem de devletlere zarar veribilyor. Araştırmacıların yeni keşfine göre sahte komplo teorileriyle mücadelede bir araç kullanılabilir: AI sohbet botları.
MIT Sloan ve Cornell Üniversitesinden araştırmacılar, büyük dil modeli (LLM) ile bir komplo teorisi hakkında sohbet etmenin, inançlarının kimlikleri için önemli olduğunu iddia eden katılımcılar arasında bile, buna olan inancını yaklaşık yüzde 20 oranında azalttığını buldular. Araştırma 12 Eylül’de Science dergisinde yayınlandı.
Yapay zekanın toplum üzerindeki etkilerini inceleyen Teknoloji Psikolojisi Enstitüsü’ne bağlı doktora sonrası araştırmacı Yunhao (Jerry) Zhang, bulguların, bu tür temelsiz teorileri benimseyen insanlarla nasıl etkileşim kuracağımız ve onları nasıl eğiteceğimiz konusunda önemli bir adım olabileceğini söylüyor.
“Büyük dil modellerinin yardımıyla bunu başarabileceğimizi gösteriyorlar, bunu çözebileceğimizi söyleyemem ama en azından bu sorunu hafifletebiliriz,” diyor. “Toplumu daha iyi hale getirmenin bir yolunu gösteriyor.”
Komplo teorisyenlerinin fikirlerini değiştirdiği çok az kanıt olmasına rağmen, yapay zeka robotları bu durumu biraz da olsa değiştiriyor. Komplo teorisyenleri ve onlara inanlar teorilerin farklı kısımlarına tutunuyor ve fikirlerini değiştirme konusunda oldukça katı oluyorlar. Hatta çoğu fikrini değiştirmiyor bile.
İşte tam bu noktada yapay zeka modelleri devreye giriyor. Araştırma görevlisi ve çalışmanın baş yazarı olan Thomas Costello:
“Farklı konularda bir ton bilgiye erişimleri var ve internette eğitim almış durumdalar. Bu sayede, insanların inandığı belirli komplo teorilerine göre gerçekçi karşı argümanlar hazırlama yeteneğine sahipler.”
Öte yandan araştırmayı gerçekleştiren ekip yapay zeka modellerinin halüsinasyon olarak da bilinen bazı bilgileri uydurma eğilimini de göz önüne alarak yapay zekanın oluşturduğu 128 iddianın doğruluğunu değerlendirmek üzere profesyonel kontrolcüler kullandılar. Bunlardan yüzde 99,2’sinin doğru olduğu, yüzde 0,8’inin ise yanıltıcı olduğu bulundu. Bilgilerin ise hiçbiri tamamen yanlış değildi.
2 bin 190 katılımcı GPT-4 Turbo modeliyle metin konuşmalarına katıldı.
Katılımcılardan, inandırıcı buldukları bir komplo teorisini, neden ikna edici bulduklarını ve bunu desteklediğini düşündükleri herhangi bir kanıt hakkında ayrıntılar paylaşmaları istendi. Bu yanıtlar, araştırmacıların mümkün olduğunca ikna edici olmasını istediği sohbet robotundan gelen yanıtları kişiselleştirmek için kullanıldı.
Katılımcılardan kompo teorilerinin doğru olduğundan ne kadar emin olduklarının 0’dan 100’e kadar puanlamaları ve teorinin dünyayı anlamaları için ne kadar önemli olduğunu derecelendirmeleri istendi.
Her görüşmeden sonra katılımcılara derecelendirdikleri sorular soruldu. Araştırmacılar deneyden 10 gün sonra ve ardından iki ay sonra tüm katılımcılarla görüşme yaptı. Katılımcılara yapay zeka botuyla yapılan görüşmeden sonra görüşlerinin değişip değişmediği soruldu. Katılımcılar seçtikleri komplo teorisine olan inançlarında ortalama yüzde 20’lik bir azalma olduğunu bildirdiler; bu da botla konuşmanın bazı insanların fikirlerini temelden değiştirdiğini gösteriyor.
Projede çalışan Cornell Üniversitesi doçenti Gordon Pennycook, araştırmanın, insanların sağlam kanıtlara ne kadar açık olduklarına dair önceden edinilmiş fikirlerini altüst ettiğini, yalnızca komplo teorilerini değil, aynı zamanda kaliteli bilgiye dayanmayan diğer inançları da çürüttüğünü söylüyor.
“İnsanlar kanıtlara karşı dikkate değer bir şekilde duyarlıydı. Ve bu gerçekten önemli,” diyor. “Kanıt önemlidir.”